YORGUN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

YORGUN

AYDINCIK' LILAR ARADIĞINIZ TEK ADRES
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 AYDINCIK TARİHİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
YORGUN
Admin



Mesaj Sayısı : 4
Kayıt tarihi : 11/12/08

AYDINCIK TARİHİ Empty
MesajKonu: AYDINCIK TARİHİ   AYDINCIK TARİHİ Icon_minitimePerş. Ara. 11, 2008 12:47 am

Aydıncık, Mersin ilinin bir ilçesidir.

Aydıncık, Mersin
Bilgiler
Bağlı olduğu il: Mersin
Nüfus: (2007) 11.650
Nüfus yoğunluğu: 28 kişi/km2




1 Coğrafya
2 Nüfus
3 Tarih
4 Kültür ve Tabiat
4.1 Dörtayak Anıtmezarı
4.2 Gilindire Kalesi
4.3 Roma Hamamı
4.4 Kilise ve Tiyatro
4.5 Han Yıkığı
4.6 Mezarlar
4.7 Gilindire Mağarası
5 Referanslar
6 Dış bağlantılar



Coğrafya [değiştir]
Aydıncık manzara
Incekum plajından AydıncıkMersin'e 173 km, Antalya'ya ise 325 km uzaklıktadır. İlçe 38 kilometrelik kıyı uzunluğuna sahiptir. Ancak sahili girintili çıkıntılıdır. Şehir merkezinden bakıldığında, doğuda gözüken burnun adı Sancak Burnu’dur. Sancak Burnu ile bu bölgenin batısında ve doğusunda kalan bölgeler 1. derece sit alanı durumundadır. Gemi Durağı ile Yelkenli Ada arasındaki bölgede Akdeniz foku yaşam alanı olan mağaralar bulunmaktadır. Ayrıca Doğu Akdeniz'de toplam 40 çift olan ada martısının (Larus audouiini) 20 çifti Yelkenli Ada ile Küçük Ada’ da barınmaktadır.

Yılanlı Ada, Aydıncık’ta bulunan dört adadan en uzakta olanıdır.ODTÜ Sualtı Topluluğu Batık Araştırmaları Gurubu (ODTÜ-SAT BAG) ve Sualtı Araştırmaları Derneği Sualtı Arkeolojisi Araştırma Gurubu (SAD SAAG),2002 yılı içinde Yılanlı Ada çevresinde dalışlar yaptı. Bu bölgede çeşitli tür ve şekillerde çapalar ile bir batık alanı keşfettiler. Bu nedenle Yılanlı ada I. derece arkeolojik sit alanıdır.

İlçe merkezinin yerleşim alanını görmek için Akdeniz’e tepeden bakabilen Taş Masa’ya çıkmak ve oradan Aydıncık’ı seyretmek gerekir. İnce uzun 9 kilometrelik bir kıyı şeridi üzerinde kurulmuş olan Aydıncık ilçesinin doğudan batıya sırasıyla, Yenimahalle, Hürriyet, Cumhuriyet, Merkez ve ****** olmak üzere beş mahallesi vardır. Aydıncık İlçesi’nin Duruhan, Eskiyörük, Hacıbahattin, Karadere, Karaseki, Pembecik, Teknecik, Yenikaş, Yeniyörükkaş ve Yeniyörük olmak üzere on köyü vardır. Köylülerin büyük çoğunluğu kışın ilçe merkezine inerek seracılık yapmaya başlamıştır. İlçe halkının %90'ı geçimini tarım ve tarım işçiliğinden sağlar. İlçede seracılığın 30-35 yıllık bir geçmişi vardır. Yaklaşık 4700 adet seranın %6’sında domates tarımı yapılmakta, geri kalan %94’ünde ise hıyar ve patlıcan yetiştiriciliği yapılmaktadır.





Nüfus [değiştir]
Incekum plajı manzara
Incekum plajı2007 yılı verilerine göre toplam nüfusu 11.647; şehir nüfusu 7.851; köy nüfusu 3.796; yüz ölçümü 410 km2 dir.


Tarih [değiştir]Çeşitli medeniyetlere beşiklik etmiş olan Aydıncık’ın tarihî adı Kelenderis’ tir. Mitolojiye göre, Kelenderis, denizcilik ve ticarette çok ilerlemiş Fenikelilerden Sandakos tarafından üç bin yıl önce bir liman ve ticaret şehri olarak kurulmuştur.Kente daha sonra Hititler, Asurlular, Sisamlılar, Selefkoslar, Mısırlılar, Romalılar, Bizanslılar, Emeviler, Ermeniler, Karamanoğulları ve Osmanlılar hakim olmuştur.

Kelenderis ilk parlak dönemini M.Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda yaşamış. Kendi parası M.Ö. V. yüzyılda görülmeye başlamış ve Büyük İskender’in Anadolu’ya gelişine kadar sürmüştür. M.Ö. 425-400 yıllarına tarihlenen gümüş bir Kelenderis sikkesinin ön yüzünde şaha kalkmış bir atın üstünde yan oturmuş bir süvari; arka yüzünde ise başını sağa çevirmiş ve diz çökmüş vaziyette bir keçi bulunmaktadır.

Romalılar yöreye hakim olurca, Kelenderis Limanı’ndan önemli ölçüde yararlanılmış ve burası Roma'nın vazgeçilmez bir ticaret şehri olmuştur. Romalılar zamanında kent imar olmuş, şato, saray, su yolları, hamam ve limanı ile mükemmel bir şehir özelliği taşıyordu.

Bizanslılar devrinde de imar olan kent, çağının en güzel ve medenî yörelerinden birisi olmuştur. Yöre 11. yüzyılda Ermenilerin eline geçmiş. 1228 yılında Karamanoğlu Alaeddin Bey’in komutanlarından Ertokuş Bey Kelenderis Kalesi'ni Ermeniler’den temizleyerek buraya doğudan gelen Türkler’i yerleştirmiştir.Gülnar Hatun'a bağlı Oğuz boyları Horasan Bölgesi'nin Merv Kenti'nden göçerek Toroslar’a gelip yerleştikleri için yöremize Gülnar adı verilmişti. 1461 yılında Silifke ve Mut ile birlikte Gülnar da Fatih Sultan Mehmet döneminde, Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı yönetimine katılmıştır. Kelenderis adı da değişiyordu. Kalendria, Kelendri, Gelendir, Gilindir derken Gilindire’ye dönüşmüştü.İlçedeki Rumlar mübadele gereği iskeleden kayıklara binerek Kıbrıs üzerinden Yunanistan'a gitmişlerdir.20'li yıllarda 500 kadar Rum'un Gilindire'de zanaatla uğraştıkları,göçten sonra Gilindire merkezinde çok az bir nüfus kaldığı anlatılmaktadır.

1867 Vilayet Nizamnamesi'nin getirdiği yeni yönetsel bölümlenme uyarınca,İçel Sancağı'nın kazaları şunlardı: Anamur, Mut, Silifke ve merkezi Kilindria olan Gülnar.

Nüfus 1970’li yılların sonuna doğru arttı.1965 yılında da Gilindire adı tarihe karıştı. Kasabanın yeni adı artık Aydıncık oldu.Gülnar İlçesi’ne bağlı bir bucak olan Aydıncık’ta 1972 yılında İskele Belediyesi kuruldu.

Aydıncık 3392 sayılı kanuna göre 19 Haziran 1987 tarihinde ilçe oldu. Ayrıca bu kanunla İskele Belediyesi’nin adı da Aydıncık Belediyesi’ne dönüştürüldü. Bugünkü Aydıncık, bir zamanlar Gülnar İlçesi’nin merkezi olan Gilindire’nin devamıdır.


Kültür ve Tabiat [değiştir]
Dörtayak Anıtmezarı [değiştir]İri yarı dört adet ayağı olduğu için, halk tarafından « Dörtayak » diye adlandırılan bir anıtmezardır. Düzgün kesme taşlarla ve harç kullanılmadan yapılmıştır. Tarihin derinliklerinden günümüze sağlam biçimde ulaşan, 8 metre yüksekliğindeki anıtın M.S. 2. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Kaptan Beaufort'un Chelindreh ( eski Kelenderis) limanı haritasında cenotaph yani ölüp de başka bir yerde gömülmüş olan bir kişi anısına yaptırılan boş mezar olarak işaretlenmiştir.

"Kıyıya yakın bir yerde, dışardan görülmeyen bir anıt mezar var. Dört tarafında büyük taşlardan yapılma piramit şeklindeki çatıyı destekleyen birer sütun var, aslında içinde bir heykel olması planlanmış gibi görünüyor." (Beaufort)

“Antik kentin merkezinde, kıyıda, kocaman yontma taşlardan yapılmış, içerisine dört ana yöne bakan dört kapıdan girilen bir yapı yükselmektedir” (Vital Cuinet, La Turquie d’Asie, Tome 2, Paris, Ernest Leroux, Editeur, 28, Rue Bonaparte, 28; 1891).

“Kentin merkezinde, her biri dört ana yöne bakan ve içerisine bu dört kapıdan da girilebilen bir anıt vardır. Kocaman yontma taşlardan yapılmış olup konik bir biçimde yükselmektedir. En üst kısmı ise çok güzel bir kornişle süslüdür…” (Victor Langlois, Voyage dans la Cilicie, Paris,1861, chez Benjamin Duprat).


Gilindire Kalesi [değiştir]İskelenin güneyinde en üst kısmı denizden yaklaşık 25 m. yüksekliğinde, batıdan doğuya doğru ise yaklaşık 200 m. uzunluğunda bir yarımada üzerindedir. Romalı iki vali Pison ile Sentius M.S. 19’da bu kalede savaşmışlar. 1226'da Selçuk Türkmenleri’nden Ertokuş Bey ile Çavlı Bey Gilindire Kalesi'ni Ermenilerden temizleyerek buraya doğudan gelen Türkleri yerleştirmiştir. Pirî Reis (1521) haritasında Kelenderis koyundaki burnun üzerinde bir kale göstermektedir. Cem Sultan Rodos Adası’na bu limandan gitmiştir. Kaptan Beaufort (1818) sekizgen bir kuleden ve ortası depremden yıkılmış kale kalıntılarından bahseder, çizdiği Kelenderis limanı haritasında yarımada üzerinde sekizgen planlı bir kule ile yıkık bir şato işaretlenmiştir. Kilikya limanı ve Gilindire Kalesi ile ilgili ayrıntılı bilgi, J. Carne’nin 1836 yılında yayımlanan “Suriye, Kutsal Toprak, Küçük Asya Vs “ adlı kitabındaki W.H. Bartlett’e ait bir gravürden çıkartılabilir. Bu gravür, bugünkü limana inen yol üzerinden bakılarak çizilmiş ve Kıbrıs'a gidecek bir posta yelkenlisini ve kentin limanı ile buradaki yarımada üzerinde bulunan kalıntıları göstermektedir. Kilikya limanı tasvirinde görülen sur duvarları ve kuleden günümüze sadece surların temel taşları ulaşabilmiştir. Gilindire’nin Gülnar İlçesinin merkezi olduğu yıllarda Kaymakamlık binası bu yarımada üzerindeydi. Yine son yıllara kadar PTT binası da buradaydı.


Roma Hamamı [değiştir]M.S. 4. yüzyılda ya da 5.yüzyılın ilk yarısında inşa edilmiştir. 1962 yılında eski ve dar olan Mersin- Antalya yolu genişletilirken, hamamın bir kısmı yıkılmıştır.


Kilise ve Tiyatro [değiştir]Kilisenin 19.yüzyıl yapıldığı sanılmaktadır. Canlı kaynaklardan almış olduğumuz bilgilere göre, Rumlar Gilindire’den göçmeden önce bu kiliseyi kullanıyorlarmış. Tiyatro bölümünde kazısı biten tabakalarda Roma dönemine kadar ulaşılmıştır.





Han Yıkığı [değiştir]Limana yakın “Han Yıkığı” adı verilen yerde 1992 yılında bir zemin mozaiği bulunmuştur. 7x3=21 m2 olan mozaik Kelenderis kentinin M.S. 5. yüzyıldaki panaroması açısından eşsiz bir örnektir. Mozaik üzerindeki görüntünün 3x3 m.lik panosunda M.S. 5. yüzyıldaki Kelenderis'in kent manzarası ile içerisinde iki yelkenlinin bulunduğu limanı betimlenmiştir.


Mezarlar [değiştir]Batı Mezarlığı denilen, Orman işletmesi odun deposuyla Çamlıbel Düğün Salonu arasında kalan bölgede pek çok yeraltı oda mezarları bulunmuştur. Bunun yanında çukur ve tonozlu mezarlar da dikkat çeker. Mezarlarda ele geçen, M.Ö.5 ve 4. yüzyıllara tarihlenen küp ve amforaların Fenike ve Pers kökenli olarak kabul edilmektedir. Merkez Mahallesi’nde, Mersin- Antalya karayolu kenarında, Jandarma karakolu civarında ayrıca Karaseki Caddesi üzerinde tonozlu mezarlar hâlâ mevcuttur.


Gilindire Mağarası [değiştir]Aydıncık'ın doğusundaki Gemi Durağı Mevkii’nde 2000 yılında çobanlar tarafından bulunmuştur. Balıkçı teknesiyle bir saatlik yolculuktan sonra varılır. Girişi deniz seviyesinden 46 metre yukarıdadır. Toplam uzunluğu 555 m olan mağaranın içi, her türden damlataş oluşumları ile kaplıdır. Mağaranın sonunda, genişliği 18-30, uzunluğu 140, tavan yüksekliği 35-40, derinliği 5-47 metre olan büyük göl bulunmaktadır. Gölün kenarında da sarkıt, dikit, sütun ve mağara iğneleri yer almaktadır. Göl deniz ile aynı düzeydedir. Deniz seviyesinden -47 m. daha derin olan ve denizden yatay olarak 240 metre uzakta bulunan gölün ilk 10 metresinde acı su , sonraki derinliklerde de tuzlu su yer almaktadır. Göl içerisinde sıcaklık hemen hemen aynıdır. Aydıncık-Silifke Karayolunun yaklaşık 10. kilometresinden 3 km.lik bir yol açılmıştır. M.T.A, mağaranın aydınlatılması ve iç düzenlemeleri için mimari uygulama projeleri de yapmıştır ve turizme açma çalışmaları devam etmektedir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yorgun.hareketforum.net
 
AYDINCIK TARİHİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
YORGUN :: İlk kategoriniz :: İlk forumunuz-
Buraya geçin: